Görmek :O mucizevi olayı ilk olarak anne karnından başlarız ,duyduklarımız gördüklerimizdir, hissettiklerimiz gördüklerimizdir .sonra bir can harbiyle geliriz dünyaya ağlamak lı gözlerdir gözlerimizin ilk yorumu ,zamanla göz keşifleri devam eder, bize hayranlıkla ,sempatik ve şefkatli gözlerle bakan anne,baba hatta dede,nine görürüz .Biz büyüdükçe kundakta hatta daha da büyüdükçe elele başlıyan o dışarı dünyaya ilk adımlar görünür bize ilk başta, ürkeriz ki büyüdükçe biliriz ki aslında O ürkme yerini savunmaya bırakacaktır.
Görmek dünyayı tanımak onu anlamak için aslında fazla bir zaman beklemeye gerek yoktur kendisini bize daha O hastanelerin soğuk koridorlarında tantmıştır dünya denen yuvarlak top ,tanımaya devam ettikçe kaydederiz artık unutmamak öğrenmek için belkide anlamlandırmak için .anladıkça kayıtlar devam eder .Biz o kadar kayıt yaparız ama birileri çıkıp sadece %10'unu kullandığımızı söyler dimağımızın .%20 olsa ne olurdu acaba diye bir düşünme hali alır bizi zeki olmak ,akıllı olmak ,efendi olmak ,cız ona dokunma uyarıları almak ,üm bunlar olurken bize bunları yaşatanlar gözümüzün önündedir onları hiç unutmayız .büyüme devam eder okul zamanları gelir çatar.
İlkokul 'da ilk gün yağan yağmurdan kopan gök gürültülerinden korkmak kaç kişiye nasip olur bilmem ama o ilk gün gözler yine harıl harıl çalışır ve o korkuyla gözler yine dolar ve yine yağmur gibi boşalır ilk korku damlaları, alışmak sevmekle başlar ,güvenle devam eder .İlkokul öğretmenimiz ilk göz ağrımız'dır,sıra arkadaşımız ilk aile dışı güvendiğimiz sevdiğimiz insandır ,hemcinsler değil bazen kız arkadaşlarımız da olur işte o zaman zemheri başlar ,çark bazen güzel döner hep mutlu sevinçli günler yaşanır ,bazende onlar ürker sıkıntılı kasvetli günler yaşanır .okul değiştikçe gözler yenilerini görür yenilerle günler daha da anlam kazanır kalpler daha hızlı çarpar ,görmeye doyamaz insan artık ,arar keşif yapar fazlasını görmek bulmak hissetmek koklamak yaşamak ister .
Görmeye doyamamak insanı bağımlı yapar ,Hayat bir bir alır artık görmeye bakmaya doyamadıklarımızı. toprak sana beni unutma demeyi benden geldin bana döneceksin demeyi öğretir,iyice bakarsın O mezarın derinliğine ,toprağın dibine ve anlarsın ki görüp göreceğin dünya ile sınırlı değildir.
Görmek dünyayı tanımak onu anlamak için aslında fazla bir zaman beklemeye gerek yoktur kendisini bize daha O hastanelerin soğuk koridorlarında tantmıştır dünya denen yuvarlak top ,tanımaya devam ettikçe kaydederiz artık unutmamak öğrenmek için belkide anlamlandırmak için .anladıkça kayıtlar devam eder .Biz o kadar kayıt yaparız ama birileri çıkıp sadece %10'unu kullandığımızı söyler dimağımızın .%20 olsa ne olurdu acaba diye bir düşünme hali alır bizi zeki olmak ,akıllı olmak ,efendi olmak ,cız ona dokunma uyarıları almak ,üm bunlar olurken bize bunları yaşatanlar gözümüzün önündedir onları hiç unutmayız .büyüme devam eder okul zamanları gelir çatar.
İlkokul 'da ilk gün yağan yağmurdan kopan gök gürültülerinden korkmak kaç kişiye nasip olur bilmem ama o ilk gün gözler yine harıl harıl çalışır ve o korkuyla gözler yine dolar ve yine yağmur gibi boşalır ilk korku damlaları, alışmak sevmekle başlar ,güvenle devam eder .İlkokul öğretmenimiz ilk göz ağrımız'dır,sıra arkadaşımız ilk aile dışı güvendiğimiz sevdiğimiz insandır ,hemcinsler değil bazen kız arkadaşlarımız da olur işte o zaman zemheri başlar ,çark bazen güzel döner hep mutlu sevinçli günler yaşanır ,bazende onlar ürker sıkıntılı kasvetli günler yaşanır .okul değiştikçe gözler yenilerini görür yenilerle günler daha da anlam kazanır kalpler daha hızlı çarpar ,görmeye doyamaz insan artık ,arar keşif yapar fazlasını görmek bulmak hissetmek koklamak yaşamak ister .
Görmeye doyamamak insanı bağımlı yapar ,Hayat bir bir alır artık görmeye bakmaya doyamadıklarımızı. toprak sana beni unutma demeyi benden geldin bana döneceksin demeyi öğretir,iyice bakarsın O mezarın derinliğine ,toprağın dibine ve anlarsın ki görüp göreceğin dünya ile sınırlı değildir.